Ayran Türk milletinin yerli içeceklerinden biridir. Her yaştan herkesin severek tükettiği ayran her türlü yemeğin yanında tüketilebilir olması yönüyle de tercih sebebidir.
Özellikle çocuklar için son derece besleyici ve güçlendirici bir içecektir.
Yoğurttan yapıldığı için sağlık açısından da oldukça faydalıdır. Yemeklerin yanında gazlı içecek yerine tüketildiğinde vitamin kaybını önler. Ayran yapımı için yoğurt, su biraz da tuz yeterlidir fakat ayranı bol köpüklü sevenlere ve ayranı nasıl bol köpüklü yapabilirim diye düşünenlere özel tarifi aşağıda sunuyoruz.
Malzemeler:
-Kişi başı iki yemek kaşığı yoğurt
-Kişi başı bir su bardağı su (tercihe göre soğuk su)
-Kişi başı bir yemek kaşığı süt
-İstenilen miktarda tuz
-Yarım su bardağı soda (veya maden suyu)
Yapımı:
Öncelikle yoğurt el mikser ile çırpılır. Üzerine su, süt ve soda (veya maden suyu) eklenerek iyice çırpılmaya devam edilir. El yardımı ile de çırpmak mümkündür ama istenilen köpüklü ayran elde edilemez. Bu sebeple çırpma işleminin bir çırpıcı veya karıştırıcı ile yapılması tavsiye edilir.
Çırpma işlemi anında dikkat edilmesi gereken konu yoğurdun dibe çökmesini engellemek olmalıdır. Arada bir kaşık yardımı ile tekrar karıştırarak yoğurdun altta kalıp pütürlü bir şekilde durması önlenmelidir. Ayran hazır olduktan sonra tercihinize göre bir veya iki küp buz ve aroması için ve daha fazla ferahlatıcı olması için iki veya üç dal taze nane yaprağı da ekleyebilirsiniz. Tüketileceği ana kadar buzdolabında bekletebileceğiniz ayranınız hazırdır.
Ayrıca ikinci bir yol olarak yayık ayranı gibi çalkalayarak a yapılabilir. Yayık ayranının en güzeli torba yoğurdundan olur. Eğer sütün yağı alınmamış ise ayranı daha fazla köpüklü olur. Torba yoğurdu ile ayran yapılacak ise kişi başı iki kaşık yoğurt bir kaba alınır. Üzerine 1 tatlı kaşığı kadar veya kişi sayısına göre tuz atıldıktan sonra yaz mevsiminde yapılıyorsa buz parçaları konularak mikserle köpüğü çıkana kadar çırpılır. Üzerine göz kararı su eklenip biraz daha çırpıldıktan sonra ayranınız hazır demektir. Afiyet olsun.
